Stony Brook Üniversitesi Haber Okuryazarlığı Merkezinin Yönetici Direktörü Howard Schneider, “500 yılın en derin bilgi devriminin ortasındayız; çocuklarımız farklı bir dünyada büyüyorlar ve bu değişimin getireceği sonuçlara hazır değiller. “dedi.
2016 yılında Stanford Üniversitesinde yapılan bir araştırma, lise öğrencilerinin sponsorlu içerik ile haber makaleleri arasında ayrım yapmakta veya sosyal medya mesajlarının potansiyel önyargısını belirlemekte zorlandıklarını gösterdi. Twitter’da yanlış bilgilerin yayılmasıyla ilgili daha yakın tarihli bir MIT (Massachussets Teknoloji
Enstitüsü) araştırması, sahte haber öykülerine “twitter” ve benzeri platformlarda cevap veya karşılık verme olasılığının gerçek haberlere göre %70 daha fazla olduğunu saptadı.
Schneider, “Sonuçlar öğrenciler ve toplum için çok derin” diyor. “Benim metaforum, her 11 yaşındaki çocuğa ortaokuldan ayrılmadan önce bir doz haber okuryazarlığı aşılamamız gerektiğidir. Bu yanlış bilgi seline
karşı çocukların bağışıklıklarını güçlendirmemiz gerekiyor.”
Kuruluşun başkanı ve kurucusu Erin McNeill, liselerin genellikle sosyal bilgiler veya İngilizce/dil sanatları dersinde bir tür medya okuryazarlığı öğrettiğini söylüyor. Rhode Island’daki medya okuryazarlığı programlarıyla ilgili 2021’de yapılan bir araştırma, eyalet eğitim bölümünün Talim Terbiye Kurulu program düzenlemelerine “medya okuryazarlığı eğitimini dâhil etmeyi düşünmesini” gerektiren 2017 tarihli bir yasaya rağmen, 3 ortaokuldan yalnızca 1’inin dersi müfredatına aldığı tespit edildi. Araştırmaya göre eyaletteki her 5 ilkokuldan sadece 1’i çocuklara reklamın etkisini öğretiyor.
Illinois sadece lisede olsa dahi medya okuryazarlık eğitimini müfredatına ekleyen ilk eyalet oldu. McNeill, bu konuyu ele alan liselerin sayısının arttığını ancak medya okuryazarlığı tek başına bir ders olmadığı için bu konuda bir ölçüm yapılmasının zor olduğunu söylüyor.
Stony Brook Üniversitesi, liseler için bir medya okuryazarlığı programı oluşturdu ve konuyu her öğrenci için bir gereklilik hâline getirmek için altı pilot okul bölgesiyle birlikte çalışıyor.
McNeill, çocuğunuzun okulunun ne yaptığını anlamaya başlamanın en kolay yolunun sormak olduğunu söylüyor. Çocuğunuzun öğretmeninin veya okulunun medya okuryazarlığı hakkında ne düşündüğünü ve çocuğunuza okulda bu konuda neler öğretildiğini öğrenin.
Schneider, ebeveynlerin yalnızca okulların ne öğrettiğini değil, öğretmenlerin hangi standartları kullandığını ve yetkililerin bu dersin etkililiğini nasıl değerlendirdiğini sorması gerektiğini belirtiyor.
Kaynak: MEB Dünyanın Eğitim Gündemi (54. sayı)