Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖK’ün yeni vizyonu arasında yer alan Yükseköğretimde Büyük Veri Projesi’nin başlatılması dolayısıyla YÖK’te düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada, projenin Türkiye yükseköğretiminde yepyeni bir sayfa açacağına inandığını ifade etti.
Büyük Veri Projesi’nin YÖK Danışma Kurulu’nda değerlendirildiğini aktaran Özvar, projenin 8 pilot üniversitede bugün itibarıyla uygulamaya konulduğunu belirtti.
Özvar, projeye ilişkin, “Farklı kaynaklardan elde edilen büyük miktarda verinin keşfedilmesi ve yaygın kullanımı, ulusal ve uluslararası düzeyde Türk yükseköğretimine önemli ivmeler kazandıracaktır. Yükseköğretimde, eğitimde ve araştırmada büyük veri, eşsiz fırsatlar vadetmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Konuyu derinlemesine çalışan ve bilen profesyonel araştırmacıların sayısının gerektiğinden çok az olduğuna işaret eden Özvar, “Büyük veriyle ilgili 2003-2022 yılları arasında Türkiye’de üniversitelerimizde 57 doktora ve 171 yüksek lisans tezi olmak üzere, 228 tez çalışması üretilmiştir. Bu proje, bu alanlarda yeni bir akademik kitlenin yetişmesine de vesile olacaktır.” dedi.
Erol Özvar, büyük veri çalışmalarında, güven ve etik kavramlarının da önemle göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.
Dijital sistemlerin dünyaya hakim olduğu ve yüksek teknolojik ilerlemelerin neticesi olarak ortaya çıkan geleneksel veri tabanı yönetim sistemlerinin işlem kapasitesini aşan, akışkan, yüksek hacimli hız ve çeşitlilikteki verilerin saklanması, işlenmesi, değerlendirilmesi, analizi ve toplanan veriden gerekli ve anlamlı bilgiyi elde etme çalışmalarının “büyük veri” olarak adlandırıldığını aktaran Özvar, büyük veriyi elde etmek, depolamak ve analiz etmek için yeni teknolojiler ve teknikler üretmek için yeni yöntemlerle çalışıldığını anlattı.
1990’lı yıllarda en büyük veri boyutu terabayt iken 2000’li yıllarda petabayt ve 2010’lı yıllarda exabayt olduğuna işaret eden Özar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gün itibarıyla exabaytın 1000 katı olan zetabayt ve zetabaytın 1000 katı olan yotabayt olmak üzere depolanan veri miktarının sürekli artış gösterdiği bilinmektedir. Büyük veri oluşturulurken geleneksel yapılandırılmamış verilerden, veri madenciliği marifeti ile bilgi toplanmakta, toplanan bilgiler yapılandırılmış veriye dönüştürülmektedir ve son aşamada veriler yorumlanmakta, değerlendirilmekte ve analiz edilmektedir. Büyük miktardaki sayısal veriler, metinler ayrıca ses kayıtları ve video görüntüleri ile de tahlil edilebilmektedir. Bir örnek verilirse yükseköğretimde büyük veri araçlarının kullanılması, öğrencilerin bireysel performans ve beceri seviyelerini analiz etme çalışmalarında kullanılacaktır.”
Özvar, bu çalışmaların, üniversitelerin karar alıcıları, öğrenciler ve öğretim üyeleri bazında ayrı ayrı toplanacağını, eğitim alanında daha gelişmiş öğretim programlarıyla eğitimin kalitesinin artacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Dijital dönüşüm, yüksek teknoloji ve inovasyon çağını yaşadığımız bugünlerde birçok farklı kaynaktan elde edilen büyük miktarda verinin içinde yer alan çok değerli bilgilerin keşfi ve analizi yükseköğretimde alacağımız kritik kararlar için kullanılacaktır. Eğitimde ölçme ve değerlendirme, araştırma yöntemleri, öğrencilerin meslek seçimleri, kontenjanların dağılım kapasiteleri, eğitimin kalitesi ve performansı gibi konular, Büyük Veri Projesi’nden istifade edilerek tahlil edilecektir.”
YÖK Başkanı Erol Özvar, Yükseköğretimde Büyük Veri Projesi’nin Türkiye’de uygulamaya konulan Dijital Dönüşüm Projesi’nin ileri aşamasını temsil ettiğini söyledi.
Bu aşamayla muazzam sayıda veri toplayan, üreten ve dağıtan üniversitelerin kendi verilerine ve bilgilerine bir sistematik çerçeve dahilinde sahip çıkmasının sağlanacağına işaret eden Özvar, bu konuda üniversitelerde bir farkındalık meydana geleceğini ve bugüne kadar yapılmış olan dijital dönüşüm altyapı çalışmalarının bir üst evreye taşınacağını ifade etti.
Özvar, üniversitelerin ürettiği verilere sahip çıkmasını, bunu sistematik bir çerçevede muhafaza etmesini ve karar alma süreçlerinde büyük veriden istifade etmesini sağlayacak bir projeyi hayata geçirdiklerini vurguladı.
“Verisine sahip çıkamayan, üniversitesine sahip çıkamaz diye düşünüyoruz.” ifadesini kullanan Özvar, “Bu açıdan dijital dönüşümün ileri seviyesini temsil eden Büyük Veri Projesi, 208 üniversitenin kendi eğitim-öğretim araştırma-geliştirme ve sosyal sorumluluk alanlarına yönelik bütün üretimlerinin aslında dijital olarak yönetilmesine imkan sağlayacak bir proje olmak vasfını taşımaktadır.” diye konuştu.
Büyük Veri Projesi’nin yürütüleceği 8 pilot üniversitenin İTÜ, ODTÜ, Atatürk Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Trabzon Üniversitesi olduğunu bildiren Özvar, “Pilot uygulamadan ortaya çıkacak sonuçlar, diğer üniversiteler ile paylaşılarak aslında bütün üniversitelerimiz bu Büyük Veri Projesini hayata geçirmiş olacaktır.” dedi.
YÖK olarak üniversitelerin büyük veri konusunda ulaşmış olduğu seviyeyi, üniversitenin gelişmişlik ölçüsü, parametresi veya kriteri olarak değerlendireceklerini bildiren Özvar, “Üniversitelerimiz, devletimiz tarafından ortaya konan dijital dönüşümün önemli bir evresi olan bu projeyi, aslında sadece üniversitelerimizle değil aynı zamanda Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan dijital dönüşüm, gerek diğer kamu kuruluşları, gerek büyük veri ile ilgili özel sektör temsilcileri ile eş güdüm halinde, onları paydaş görmek suretiyle hayata geçirdik.” bilgisini verdi.
Özvar, YÖK’ün en büyük misyonunun üniversitelerin ulusal ve uluslararası rekabet gücünü, uluslararası görünürlüğünü ve saygınlığını artıracak her türlü tedbiri almak olduğunu vurgulayarak, Büyük Veri Projesi’nin hayata geçirilmesinde kendilerine büyük imkan sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarını sundu, projenin hayata geçirilmesinde önemli roller üstlenen üniversitelere ve rektörlere teşekkür etti.