Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, düzenlemeyle halihazırda görevde bulunan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamındaki (4/C’den 4/B’ye geçenler dahil) ve bazı kurumsal sözleşmeli personel ile mahalli idarelerde görev yapan yaklaşık 197 bin sözleşmeli personel süre aranmaksızın hemen kadroya geçirilecek.
Sayıları yaklaşık 227 bin olan ve 3+1 modeline göre istihdam edilen sözleşmeli öğretmenler, sağlık personeli ve din görevlileri de süre aranmaksızın hemen kadroya geçirilecek.
Kapsama giren sözleşmeli personel isteğe bağlı olarak kadroya geçebilecek. Kadroya geçmek istemeyenlerin hakları görevleri sona erene kadar şahsa bağlı olarak korunacak.
Dört yıldan daha az hizmeti bulunanların bu süreyi doldurduktan sonra kurum içi veya kurumlar arası nakli yapılabilecek.
Mahalli idarelerde aynı şartlarda kadroya geçirilen sözleşmeli personelin sadece mahalli idareler arasında yer değiştirebilmesi öngörülüyor.
Bu kapsamda, kamudaki yaklaşık 520 bin sözleşmeli personelden 424 bininin memur kadrolarına atanabilmesine imkan sağlanıyor.
Sözleşmeli olarak istihdam edilenlerden kısmi zamanlı ve proje bazlı çalışanlar, yabancı uyruklular, askeri personel, akademik personel, KİT personeli, sanatçılar, meclis danışmanları, Sağlık Bakanlığı yöneticileri ile personelinin tamamı sözleşmeli olan kurumlarda çalışanlar kadroya geçiş kapsamı dışında kalacak.
Yeni istihdam edilecek sözleşmeli personeller bakımından ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi, sözleşmeli istihdamın temel dayanağı haline getirilecek.
Böylece mevzuat karmaşasının giderilmesi, kamuya giren sözleşmeli personelin 3 yıl sözleşmeli olarak görev yaptıktan sonra memur kadrolarına atanması, atandıktan sonra da 1 yıl süreyle kurum içi veya kurumlar arası naklinin yapılamaması öngörülüyor.
CUMHURBAŞKANININ AÇIKLAMALARI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yürütülen kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi sürecinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4-B maddesi temel dayanak haline getirilerek, mevzuat karmaşasını gidermek suretiyle sözleşmeli personel statüsü yeniden belirlendi. Mahalli idareler dahil olmak üzere sözleşmelilerin kadroya geçişinde 3 yıl bu statüde çalışmış olma şartı aranacak, 1 yıl da aday memurluk süresi olacak.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısı’nda, hazırlıkları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yürütülen kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusu değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının ardından yaptığı millete sesleniş konuşmasında, sözleşmeliden kadroya geçişin 3+1 yıllık bir süre sonunda gerçekleşeceğini açıkladı. Hâlihazırda 3 yılı dolmuş olan sözleşmeliler hemen aday memurluğa geçiş yapabilecek. Henüz bu süreyi doldurmamış olanlar ise 3 yılın sonunda aynı hakkı elde edecekler. Daha önceki kadro düzenlemesinin dışında tutulan 227 bin kişi ise, süreleri de dolmuş olacağı için doğrudan kadroya geçme hakkını kullanabilecek. Yeni statüye göre kamudaki 520 bin sözleşmeli personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Sözleşmeli askeri personel, sözleşmeli akademik personel, sözleşmeli KİT personeli, sözleşmeli sanatçı, sözleşmeli Meclis danışmanı, sözleşmeli sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kamu çalışanları kadro kapsamı dışında kalacak.
Sözleşmeliden kadroya geçmek istemeyen personelin hakları görev süreleri sona erene kadar şahsa bağlı şekilde devam edecek, sonra kadroları kendiliğinden ilga olacak. Kadroya geçen personel kurumlar arası nakil hakkına 4 yıllık sürecin ardından kavuşacak. Mahalli idarelerdeki sözleşmelilerden kadroya geçenler sadece mahalli idareler arasında yer değiştirebilecek. Böylece kamu çalışanlarının önemli bir sorunu daha çözülerek sözleşmeli kadrolu statüsünün daha adil ve sürdürebilir hale getirilmesi hedefleniyor. Bu konudaki hukuki düzenlemenin ise en kısa sürede Meclis’e sunularak hayata geçirilmesi sağlanacak.
“Türkiye, Çalışma Hayatında Çok Önemli Mesafe Katetti”
Türkiye’nin son 20 yılda her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da çok önemli mesafe katettiğine, bu gerçeği, sendikalaşma oranları, ücretler, sosyal haklar başta olmak üzere tüm verilerde açıkça görmenin mümkün olduğuna vurgu yaptı.
Bakanlık tarafından yapılan çalışmalar arasında son dönemde en yüksek asgari ücret artışları, asgari ücretlerin ve tüm ücretlerin asgari ücret seviyesindeki kısmının Gelir Vergisi dışında bırakılması uygulamalarının yapıldığını anımsatan Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla büyüyen Türkiye’nin, Eylül ayında tarihinin en yüksek istihdam rakamı olan 31,4 milyona ulaştığını da ifade etti.
İstihdamdaki artışın sosyal güvenlik sisteminin dengesine de olumlu yansıdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu çalışanları için yapılan 6’ncı toplu sözleşmede maaş artışlarının yanı sıra kadrolara ilişkin de önemli kararlar alındığına ve uzun yıllardır beklenen memurların ek gösterge artışı meselesinin de çözüme kavuşturulduğunu belirtti.