Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen yurt ücretlerinde bu yıl da değişiklik yapılmayacağının müjdesini paylaşmak istiyorum.” dedi.
Bugün, ülke genelinde inşası tamamlanan yurt binalarının açılış töreni dolayısıyla bir arada olduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin dört bir köşesinde hizmete açtıkları 105 yeni yükseköğrenim yurdunun ülkeye ve öğrencilere hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, yurtların ülkeye kazandırılmasına vesile olan Gençlik ve Spor Bakanlığının ve genel müdürlüğün mensuplarından, inşasında görev alan mimar, mühendisinden işçisine kadar tüm emek sahipleri, yüklenici firmayı yürekten kutladığını söyledi.
Bu yurtlarda kalarak, eğitim-öğretimlerini sürdürecek öğrencilere okullarında ve hayatlarında başarılar dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün hizmete aldıklarımızla birlikte toplam yurt sayımızı 800’e ve yatak sayımızı da 850 bine çıkardık. Bay Kemal, bu iş lafla olmuyor. ‘Şöyle yurt yaparız, böyle yurt yaparız.’ Elini kolunu tutan mı var, büyükşehir belediyelerine yaptır bakalım. Lafla olmuyor bu iş. Göreve geldiğimizde bu rakam yalnızca 190 yurt binası ve 182 bin yatak kapasitesinden ibaretti. Üstelik bu yurtların hemen hepsi eski sisteme göre inşa edilmiş, gençlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak köhne yapılardı. Bu binanın yerinde olan eski binada gençlik yıllarımda Ankara’ya gelişimde arkadaşlarımla beraber kalmıştık. Ben de böyle bir hatırası var. Ama şimdi maşallah muhteşem bir yurt binasına sahip olduk.
Düşük standartlı yurt binaları, üniversite öğrencilerimizin en son çare olarak başvurduğu yerlerdi. ‘Gençlerimiz en iyisine, en güzeline layıktır’ diyerek hemen kolları sıvadık. Attığımız adımlarla ülkemize ve gençlerimize yakışmayan bu kötü tabloyu tamamen tersine çevirdik. Otel konforunda odalara sahip yeni yurt binaları inşa ettik. Yeni iş birliği modelleri geliştirerek, bu süreçte özel sektörümüzün dinamizminden de faydalandık. Üniversitelerimizin yaygınlaşmasına paralel olarak 81 vilayetimizin tamamına, 254 ilçemize ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bu imkanı götürdük.”
Erdoğan, bugün Türkiye’nin, yurtlar ve üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar bakımından, dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer aldığına işaret etti. Konforuyla, çalışma alanlarıyla, spor sahalarıyla, kütüphaneleriyle, güvenlik, temizlik, ücretsiz internet gibi hizmetleriyle yurtların, öğrenciler için donanımlı birer yaşam merkezi haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, kendini sosyal devlet addeden pek çok Avrupa ülkesinde bile bu seviyede bir altyapının bulunmadığına dikkati çekti.
Amerika ve Avrupa dahil pek çok ülkenin ciddi meblağalar talep ederek verdiği hizmetleri, gençlere ya tamamen ücretsiz ya da sembolik ücretlerle sunduklarını belirten Erdoğan, bu gerçeği uluslararası kuruluşların bilimsel çalışmalarının da ortaya koyduğunu dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye’nin yurt kapasitesinin İspanya, Hollanda, Almanya ve Fransa’nın toplamından daha fazla olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Bu ülkeler, öğrenci konaklama taleplerinin yüzde 6’sı ile yüzde 15’i arasındaki kısmını ancak karşılarken Türkiye, geçen sene başvuru taleplerinin yüzde 90’ından fazlasını karşılamıştır. Sadece bu yıl 415 bin 305 üniversiteye yeni başlayan ve ara sınıf öğrencisinin yurt başvurusu yaptığı düşünüldüğünde bu hizmetlerin önemi ve büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır. Yapılan her başvuru, 12 ayrı kamu kurumunun dijital alt yapısı üzerinden kontrol edilerek değerlendirilmektedir. İlk yerleştirmede, yüzde 80’lik rekor bir talep karşılama oranıyla tarihimizin en yüksek yerleştirme seviyesine ulaşılmıştır. Öyle ki 41 il merkezimizde başvuran her öğrenci yurda yerleştirilmiştir. Diğer illerdeki yerleştirme oranlarının da zaman içerisinde artmasını bekliyoruz.”
Salgın döneminde yurt ücretlerinde herhangi bir artışa gitmediklerinin altını çizen Erdoğan, “Şimdi buradan, aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen yurt ücretlerinde bu yıl da değişlik yapılmayacağının müjdesini paylaşmak istiyorum. Rakamlar apaçık ortadayken her kim yurtlar üzerinden, yurt kapasitesi üzerinden başka ülkeleri örnek göstererek bizi eleştiriyorsa ya cahildir ya art niyetlidir ya da öğrencilerimizi tahrik etmeye çalışan bir provokatördür.” ifadesini kullandı.
Kredi ve yurtlar meselesinde Türkiye’nin son 20 yılda katettiği mesafenin eleştiri konusu değil herkes için gurur vesilesi olması gerektiğini belirten Erdoğan, “Devlet, çocuklarımızın ve gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gereken her türlü desteği en ileri seviyede vermektedir. Üstelik bu imkanı sadece okul dönemiyle sınırlı tutmayarak yılın tamamına yaygınlaştıracak projeler de geliştirdik. Az önce de kızımız ifade etti, yaz dönemi için uygulamaya başladığımız Seyahatsever Genç Projesiyle yurtlarımızı, 18-30 yaş arasındaki gençlere ücretsiz olarak açtık.” bilgisini verdi.
Gençlerin hem 81 ili gönüllerince gezdiklerini hem de bu seyahatlerinde devlet yurtlarında ücretsiz konakladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Toplamda 150 binden fazla gencimiz, bu projeden faydalanarak yeni yerler görme, tatil ve seyahat yapma imkanı buldu. İnşallah bu ve benzeri projeleri önümüzdeki yıllarda sürekli geliştirerek, gençlerimizin hizmetine sunmayı sürdüreceğiz. Bir dönem ülkemizin en büyük sorunlarından birisi neydi? Üniversite harçlarıydı. Daha üniversiteler açılmadan marjinal örgütler, bu meseleyi istismar eder, sokakları ve üniversiteleri karıştırmanın vasıtası olarak kullanırlardı. Biz, 10 sene önce üniversite harçlarını tamamen kaldırarak, sürekli provokasyon vesilesi yapılan bu meseleyi kökünden çözdük.
Elbette sadece bununla kalmadık, üniversite öğrencilerimiz için kredi ve burs imkanlarını da genişlettik. Göreve geldiğimizde 451 bin öğrenci, burs veya kredi alabiliyorken bu sayı geçtiğimiz yıl 503 bini burs, 880 bini kredi olmak üzere 1 milyon 383 bine çıktı. Bugün artık başvuran her öğrencimize ya kredi ya burs, muhakkak veriyoruz. 2002’de sadece 45 lira olan burs veya kredi meblağını da her yıl artırdık. Şu anda lisans öğrencilerine 850 lira, yüksek lisans öğrencilerine 1700 lira, doktora öğrencilerine de 2550 lira kredi veya burs veriyoruz. Bunun yanında yurtlarda kalan öğrencilerimize aylık 11 lira olan beslenme yardımını da 750 liraya çıkartarak hiçbir gencimizi mağdur etmedik.”
“Yılbaşında kredi, burs ve beslenme yardımı rakamlarını günün ihtiyaçlarına göre yeniden belirleyeceğiz.” diyen Erdoğan, gelecek dönemde hem yurt hem burs imkanlarını genişletmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Küresel ekonomik sarsıntılardan dolayı artan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında gençlere yeni destekler de sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, “Temmuz ayındaki Kabine Toplantımızda, kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılması kararını aldık. Bu uygulamadan halen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz yararlanabilecek. Böylece kredi geri ödemelerinde 26 milyar liradan fazla bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış olduk.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekimde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin faaliyetlerinin başlamasıyla yapılacak kanuni düzenlemeyle hayata geçecek bu uygulamayla mezun olup geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin kredi almış ancak henüz mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere, toplam 3 milyon 157 bin gencin öğrenim kredisi sorununu ortadan kaldıracaklarını söyledi.
Gelecek yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrencilerin de sadece aldıkları kredi rakamı kadar geri ödeme yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki yüksek öğrenim kurumlarına olan borçlarını bankadan kredi alarak ödeyen gençlerin, çok uzun yıllar boyunca bunun yükü altında ezildiğini, oralarda yaşayan herkes çok iyi bilmektedir. Biz sadece eğitimi ücretsiz yapmakla kalmıyor, üzerine bir de öğrencilerimizin hayatlarını idame ettirebilecekleri kaynağı da karşılıksız veya rahatça geri ödenebilecek şartlarda kendilerine sunuyoruz.” ifadesini kullandı.
Milyonlarca gence rahat bir nefes aldıran, dünyada eşi benzeri olmayan, bu uygulamanın şimdiden gençlere hayırlı uğurlu olmasını dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Birileri, gençlerimizi gündelik siyasetlerine malzeme yapmanın peşinde koşarken, biz onları geleceğe hazırlayacak adımlar atıyoruz. Bu ülkenin evlatlarının ufkunu karartmaya çalışanlar, kendi kin ve nefret bataklıklarında çırpına dursun, biz gençlerimize umut aşılamaya, vizyon kazandırmaya, destek olmaya devam edeceğiz. Yalan ve çarpıtmalar üzerinden gençlerimizi provoke etmeye çalışanların, oyunlarını birer birer bozarak, hiçbir ayrım yapmadan her evladımızı bağrımıza basmayı sürdüreceğiz.
Çünkü biz gençlerimize güveniyoruz, inanıyoruz. Gençlerimizi istikbalimizin teminatı görüyoruz. Sizlere vatandaşı olmaktan gurur duyacağınız bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bizim hangi kökene, hangi meşrebe, hangi mezhebe, siyasi görüşe sahip olursa olsun, bu ülkenin tek bir gencinin bile heba olmasına yitip gitmesine, gönlümüz razı değildir. Her evladımız bizim için paha biçilmez değerdedir. Üzerine titrememizi hak edecek kıymettedir. Geleceğimizi aydınlatan birer ışık hükmündedir.”
Millet olarak, yakın geçmişte gençler üzerinden oynanan oyunlar sebebiyle çok acılar çekildiğini, çok bedeller ödendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin en kıymetli sermayesinin, yani gençlerinin bir bölümünün kirli oyunlarla provokasyonlara, sinsi hesaplara kurban verildiğini söyledi.
Gençlerin terör örgütü PKK ve FETÖ’ye kurban verildiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Öyle günler yaşadık ki bu ülkenin gençleri ‘sağ-sol’ diye birbirine kurşun sıktı. Öyle dönemlerden geçtik ki bu ülkenin kimi kandırılmış gençleri sokaklarda, meydanlarda birer piyon gibi kullanıldı. Bu ülkenin nice gençleri Kandil’de kurulan insan pazarında bozuk para misali terör baronları tarafından insafsızca harcandı. Bu ülkenin gençleri PKK’dan FETÖ’ye farklı görünüm altındaki terör örgütlerinin kanlı çarkları arasında öğütüldü. Bu ülkenin nice gençleri, vesayet odaklarının kısır hesaplarına, marjinal yapıların kirli emellerine kurban edildi.
Gençlerimiz, belki bizzat duymamıştır ama orta yaş ve üzeri kuşak çok iyi hatırlar. Bu ülkede ‘başörtülüden doktor olmaz’ dediler. ‘İşçinin çocuğundan diplomat olmaz’ dediler. ‘İmam hatipliden hakim, savcı olmaz’ dediler. ‘Meslek liselerinden vali, kaymakam, bilim adamı çıkmaz’ dediler. ‘Esnafın çocuğundan iş adamı olmaz’ dediler. ‘Köyden sanatçı, kasabadan aydın, varoşlardan adam çıkmaz’ dediler. Velhasıl yıllarca bu ülkenin insan kaynağını saçma sapan bahanelerle heba ettiler. Ruhlarını sattıkları efendilerine peşkeş çektiler. İşte karşınızda imam hatip mezunu bir cumhurbaşkanı. Kabinemin içerisinde imam hatip mezunu bakanlar aynı şekilde meslek lisesi mezunu bakanlar, demek ki oluyor. Onlarla beraber yola devam ediyoruz. Bunlar öyle alçak, öyle ahlaksız bir tezgah kurdular ki kendi çocuklarıyla milletin çocukları arasında devasa bir uçurum oluşturdular.“