Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla MEB Şûra Salonu’nda düzenlenen törende 3 bin 500 engelli öğretmen ataması yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başvuru yapıp ataması yapılmayan tüm adayların atanacağı müjdesini verdi.
Konuşmasında, 3 bin 500 engelli vatandaşın sınavlarda aldıkları puan sıralamasına göre atama işlemlerini gerçekleştirmek üzere bir arada olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu atamayla birlikte son on yılda eğitim camiasına katılan engelli öğretmen sayısının yaklaşık 11 bin 500’ü bulduğunu ifade etti.
“Bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının, ilerlemesinin en önemli işaretlerinden biri de, toplum içindeki dezavantajlı kesimlerin hayata katılma düzeyleridir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzunca bir süre, engelli bireylerinin eğitimden istihdama kadar geniş bir alanda haklarını kullanabilmeleri konusunda ciddi eksiklikler yaşamış bir ülke olduğuna işaret etti.
“Engellilerini ihmal eden bir ülke, potansiyelinin bir kısmından vazgeçmiş demektir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Hâlbuki bir ülkenin her ferdi biriciktir, her ferdi zenginliktir, her ferdi o büyük bütünün ayrılmaz bir parçasıdır. Engellilerini ihmal eden bir ülke, potansiyelinin bir kısmından vazgeçmiş demektir. Biz bunun için, engellilerin hayata katılımı konusunda çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Maddi katkının ve kurumsal kapasiteyi genişletmenin ötesinde, bu alanda bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik.“
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, törende yaptığı konuşmada öncelikle 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlere değinerek hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrıcemil diledi. Özer, “6 Şubat depreminde öğretmenlerimizi de kaybettik, 6 Şubat depreminde kaybetmiş olduğumuz tüm öğretmenlerimize ve terör saldırılarında şehit olan tüm şehit öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.” ifadesini kullandı.
“Sayın Cumhurbaşkanım, sizin liderliğinizde son yirmi yıl, eğitimde devrimsel dönüşüme tanıklık etti.” diyen Bakan Özer, bir ülkenin en önemli sermayesinin beşeri sermaye ve insan kaynağı olduğuna işaret etti. Özer, bu beşeri sermayenin niteliğini artırmadaki en önemli unsurun da eğitim olduğunu vurguladı.
Bugün Türkiye’nin rekabet ettiği OECD ülkelerinin, eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda yüzde 90’lar ve üzerine çıkardığını anımsatan Özer, “Türkiye 2000’li yılların başında eğitimde maalesef sınıfta kalmıştı. 5 yaştaki okullaşma oranı sadece yüzde 11’di. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı sadece yüzde 44’tü. Yani lise çağı nüfusunun yarısı okul dışındaydı.” dedi.
Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde başlayan eğitim seferberliğiyle Türkiye’deki tüm il ve ilçelerde hiçbir bölge ayrımı yapılmaksızın devasa eğitim yatırımlarının yapıldığını söyledi.
“Eğitimin demokratikleşmesi yönünde tüm antidemokratik uygulamalar bu dönemde kaldırıldı”
Özer şöyle devam etti: “Sadece bunlar yapılmadı. Eğitimin demokratikleşmesi yönünde tüm antidemokratik uygulamalar bu dönemde kaldırıldı. Hatırlayın, bu ülkede başörtüsü yasakları eğitimin önündeki en büyük bariyerdi. Kız çocuklarımız üniversite kapılarında polislerin müdahalesiyle veya rektörlükleri tarafından ikna odalarında başörtülerini çıkartmak için yoğun baskılara maruz kaldılar ama bugün kadın hakları hakkında konuşanlar, o gün konuşmadılar. Bugün beyin göçüyle ilgili konuşanlar, o gün kendi ülkesinde parya gibi eğitime başörtüsü nedeniyle erişemeyenlerin yurt dışına gitmesini bir beyin göçü olarak görmediler. Sadece başörtüsü yasağı kaldırılmadı. Aynı zamanda imam hatip liselerinin ve meslek liselerinin tarumar olmasına yol açan katsayı uygulaması bu ülkede 12 yıl uygulandı. Yine katsayı uygulaması da zatıdevletlerinizin döneminde, sizler tarafından kaldırıldı ve imam hatip liseleri kaldıkları yerden hikâyesini söylemeye devam etti. Meslek liseleri kaldıkları yerden iş gücü piyasasının nitelikli insan kaynağını yetiştirmek için devam etti.“
Eğitimde fırsat eşitliği konusunu bugün istismar edenlerin, eğitimde fırsat eşitliğinin önünde bariyerler oluşturduğunu kaydeden Özer, “İşte eğitimde fırsat eşitliği için o garip gurebanın, mazlumların seslerini gür bir şekilde söyleyebilmeleri için kitaplar ücretsiz bir şekilde dağıtıldı. Yardımcı kaynaklar ücretsiz bir şekilde dağıtıldı. Taşımalı eğitimle ücretsiz bir şekilde öğrencilerimiz okullarına eriştirildi. Bugün 5 milyon öğrencimiz ücretsiz bir şekilde her gün sıcak yemek yemekte okullarımızda.” diye konuştu.
Özer, son 20 yıldaki eğitimdeki sosyal politikaların bugünkü kurdan karşılığının 525 milyar lirayı bulduğunu belirterek gelinen noktada 5 yaşta 2000’li yılların başındaki yüzde 11 olan okullaşma oranının yüzde 99,86’ya ulaştığını bildirdi.
Özer şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımız hep sıklıkla ‘Nereden nereye?’ diyor. Yüzde 11, yüzde 99,86. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44’ten, yüzde 99,12’ye çıktı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14’ten yüzde 50’lerin üzerine çıktı. Sayın Cumhurbaşkanım, zatıdevletlerinize, bu ülkenin evlatlarının eğitimine vermiş olduğunuz desteklerden dolayı hem şahsım, hem öğretmenlerim hem de onların aileleri adına en içten şükranlarımı arz ediyorum.“
“Son yirmi yıldaki yatırımlar, cumhuriyetin birinci yüzyılının tüm eksikliklerini gideren bir döneme karşılık gelmektedir”
Son 20 yıldaki eğitim yatırımları olmasaydı Türkiye Yüzyılı’nın bir hayalden ibaret kalacağını belirten Bakan Özer, “Son yirmi yıldaki yatırımlar cumhuriyetin birinci yüzyılının tüm eksikliklerini gideren bir döneme karşılık gelmektedir. Tarih bunu, bizler bunu asla unutmayacağız.” dedi.
Erişim problemi çözülürken eş zamanlı olarak öğretmen yatırımı da yapıldığını kaydeden Özer, “Son yirmi yılda 800 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirilerek öğretmen ordumuz 500 binlerden 1, 2 milyona çıkarıldı ve OECD raporlarında şu çok bariz bir şekilde ortada… Öğrenci sayısını bu kadar artırıp öğretmen başına düşen öğrenci sayısını bu kadar azaltan başka bir ülke yok.” ifadelerini kullandı.
“Gönül dostu” olarak nitelediği öğretmenlere eğitime yaptıkları katkılardan dolayı en içten şükranlarını sunduğunu kaydeden Özer, “Bugün atamasını gerçekleştireceğimiz 3 bin 500 engelli öğretmenimize de ‘Eğitim camiamıza hoş geldiniz.’ diyorum. İnşallah, bugünkü öğretmen atamasıyla çok daha güçlü hâle geleceğiz.” diye konuştu.
Son iki yıl içinde Kovid salgını ve 6 Şubat depremi gibi iki önemli travmanın atlatıldığına dikkati çeken Bakan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kovid salgınında, o günlerde herkes canını korumak için çalışırken öğretmenlerimiz vefa gruplarında vatandaşın ihtiyaç duyduğu ürünleri canını hiçe sayarak ihtiyaç noktalarına ulaştırdılar. Meslek liselerimiz vatandaşın ihtiyaç duyduğu maskeyi, dezenfektanı, yüz koruyucu siperliği, her türlü ihtiyacı üreterek ücretsiz şekilde vatandaşa ulaştırdılar. 6 Şubat depreminde hani Necip Fazıl’ın bir gençlik muştusu vardır. ‘Kim var?’ denildiği zaman sağına ve soluna bakmadan tek tek ‘Ben varım.’ diyen bir gençlik… O gün on ilimizde insanlar yardım için çağırdığı zaman bu öğretmen ordumuz ‘Kim var?’ denildiği zaman sağına ve soluna bakmadan tek tek sahaya intikal ettiler. Yemekler pişirdiler, ekmek pişirdiler, gelen yardımların tasnifinde çalıştılar, çadırlarda eğitime devam ettiler. Çadırların organizasyonlarında büyük katkı sağladılar. Hâlâ da oradalar. Ben diğerini düşman değil, cennetin yolu olarak gören ve bunu da bizzat bu olağanüstü günlerde gösteren tüm öğretmenlerimize canıgönülden şükranlarımı arz etmek istiyorum. İnşallah, sizlerin liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nda tüm eğitim camiamızla açtığınız yolda yürümeye, size yoldaş olmaya devam edeceğiz.“
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bugün ataması yapılmayan engelli öğretmen adaylarına müjde
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 3 bin 500 engelli öğretmen ataması programında butona basıldığı sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başvuru yapan tüm adaylara bir müjdesi olduğunu açıkladı. Özer, “Bu engelli öğretmen atamasına 4 bin 300 öğretmenimiz başvurmuştu. 3 bin 500 atamayı bugün gerçekleştirdik. Geriye kalan tüm engelli öğretmenlerimizi de atayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımıza tüm engelli öğretmen adayları adına şükranlarımızı arz ediyoruz.” dedi.
Bugün atanan tüm öğretmenlere başarılar dileyen Özer, “Eğitim camiamıza hoş geldiniz diyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.