Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın katılımıyla Millî Eğitim Bakanlığı ve TRT arasında “İngilizce Öğretimi ve Yaz Okulları İngilizce Kurslarına Yönelik İş Birliği Protokolü” imzalandı.
Millî Eğitim Bakanlığı ve TRT arasında İngilizce dersi kazanımlarına yönelik TRT eğitim içeriklerinin derslerde ve yaz okulunda kullanılması, etkinlikler yapılması, basılı ve dijital öğretim materyallerinin geliştirilmesi amacıyla “İngilizce Öğretimi ve Yaz Okulları İngilizce Kurslarına Yönelik İş Birliği Protokolü” imzalandı.
Protokol imza törenindeki konuşmasına Brezilya’da düzenlenen Liselerarası Dünya Voleybol Şampiyonası’nda dünya birincisi olan Ankara TVF Spor Lisesini tebrik ederek başlayan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Spor lisemizi bu başarısından dolayı kutluyorum. Hem Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanımızı hem teknik ekibi hem öğrencilerimizi canıgönülden kutluyorum. Gerçekten çok önemli bir başarıya imza attılar ve namağlup olarak dünya şampiyonu oldular.” dedi.
Bakan Özer, Millî Eğitim Bakanlığının tüm paydaşlarla birlikte hareket etmesinin çok bereketli sonuçlara vesile olduğunu belirterek “Biz, mesleki eğitimde yapmış olduğumuz sektörlerle iş birliği kapasitesini artık eğitim verdiğimiz tüm alanlara yaymaktan, genişletmekten dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Bizler, son zamanlarda eğitimdeki paradigmayı değiştirmeye başladık. Önce Kültür ve Turizm Bakanlığımızla güzel sanatlar liselerimizle iş birliğine gittik. Türkiye’deki tüm güzel sanat liselerimizi artık Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yönetiyoruz. Müfredatı birlikte güncelliyoruz. Öğrencilerimizin Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm etkinliklerinde yer almasını, öğretmenlerimizin eğitimini ve istihdamda da kariyer planlamasında da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destek olmasını istiyoruz. Bu anlamda çok önemli bir iş birliğinin başlattık. Sonra Gençlik ve Spor Bakanlığımızla Türkiye’deki tüm spor liselerini aynı bağlam içerisinde birlikte yönetmeye başladık. Daha sonra Tarım ve Orman Bakanlığımıza tüm tarım liselerimizi tarım alanında eğitim veren tüm meslek liselerimizi birlikte yönetmeye başladık. İşte bugün de bu bağlamda yabancı dilde çok önemli bir müktesebatı olan ve Türkiye’yi sadece içeride bilgilendirme anlamında değil, dünyanın tüm noktalarında erişebildiği, tüm yabancı dillerle Türkiye’nin mesajını dünyaya ileten bu anlamda çok önemli bir görevi ifa eden TRT’mizle, göz bebeğimizle, yabancı dil eğitimiyle ilgili çok önemli bir iş birliğine adım atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu dönemde ağırlıklı olarak dil eğitimine büyük önem verdiklerini belirterek şunları söyledi: “Dil eğitiminde sadece yabancı dil yok. Üç dil var. Bir; ana dil, Türkçe. Millî Eğitim Bakanlığı olarak ilk kez dört temel dil becerisinde Türkçe öğretimiyle ilgili çok önemli adım attık. Şu ana kadar Türkiye’de Türkçeyle ilgili sadece okuduğunu anlama eğitimi verilirken artık biz İngilizcede olduğu gibi okuma, yazma, konuşma ve dinleme melekelerini güçlendirecek şekilde ölçmeler yapmaya, dolayısıyla ölçme yapınca eğitimi de buna göre dizayn etmeyle ilgili bir geri besleme mekanizmasını inşa ettik. Ben bu konuda çok büyük emek veren Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu ilk kez oluyor ve inşallah bu Avrupa Birliği’nin dil komisyonunun da bu bağlamda tam üyeliğini inşallah kısa zamanda alacağız. İkinci adımımız, matematik. Matematik de bir dil aslında. İşte yıllardan beri eğitim sistemimizde bir şekilde problem olarak algılanan aslında hiç problem olmayan matematik eğitimini, matematik dil eğitimini, matematikle günlük yaşam arasında rasyonel ilişkiyi güçlendiren ve dünyayı çevresinde okuyan gençleri yetişeceğimiz ve burada en önemli enstrüman olarak matematiği kullanan nesilleri yetiştirmek için matematik seferberliğini başlattık. İlk kez bu sene yaz okullarında matematikle ilgili 4. sınıftan 12. sınıfa kadar yaz okulunu devreye soktuk. Buradaki amacımız artık klasik matematik öğretme yaklaşımlarının ötesinde çocuklarımızın yaşamdaki matematik kodları, verileri okuyabilme, yorumlayabilme ve oradan geri besleme yaparak yaşamını tekrar şekillendirme melekleriyle güçlendirmek…“
Yabancı dil eğitiminde yeni yaklaşım
Ağırlık verdikleri konulardan üçüncüsünün de yabancı dil eğitimi olduğunu vurgulayan Bakan Özer, “Yabancı dil eğitimi de yıllardan beri eğitim sistemimizde bizim bir şekilde aslında çok başarılı olduğumuz okullar olmasına rağmen yaygın bir şekilde tüm okullarımızda başarıyı yakalayamadığımız alanlardan bir tanesidir. Bu amaçla Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu dönem İngilizce eğitiminden başlayarak İngilizceyi ana odağımıza koyarak ve İngilizceyi bir gramer öğretiminin ötesine geçirerek onu günlük yaşam kodlarıyla, günlük yaşamında kullanacak ve yaz okullarında bir ders anlatımı şeklinde değil yeni metodolojileri, yeni yaklaşımları eğitimin içerisine dercedecek şekilde yeni bir yaklaşımı ilk kez yaz okullarında uygulayacağız.” diye konuştu.
Bu alanda güçlü bir müktesebata sahip olan TRT ile iş birliği yaparak birlikte içerik üretmek istediklerini dile getiren Bakan Özer, konuşmasına şöyle devam etti: “İstedik ki TRT’mizin oluşturmuş olduğu tüm belgeselleri, tüm dokümanları da bu yaz okullarında ilk kez kullanmaya başlayalım. TRT, bizim eğitimdeki en önemli paydaşımız. Sadece bu süreçte değil bu Mart 2020’de tüm dünyanın beklenmedik bir şekilde yüzleşmiş olduğu Kovid-19 salgını sürecinde de bizim en önemli yol arkadaşımız TRT oldu. Türkiye’de Millî Eğitim Bakanlığının hızlı bir şekilde platformlarını devreye sokmada, dijital platformlara erişimin olmadığı yerlerde televizyon kanallarıyla süreçlerin desteklenmesinde en önemli paydaşımız TRT Genel Müdürlüğü oldu. Sayın Genel Müdürümüze, çalışma arkadaşlarına bu süreçte de çocuklarımızın, gençlerimizin, yavrularımızın eğitime erişim yönündeki vermiş oldukları tüm katkılardan dolayı en içten şükranlarımı sunuyorum.” değerlendirmelerinde bulundu.
Oluşturulan iş birliğiyle Millî Eğitim Bakanlığı’nın İngilizce öğretimi konusunda TRT ve TRT World ile birlikte tüm metodolojileri, yeni yaklaşımları karşılıklı geliştirme imkânı olacağını belirten Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bu tip iş birliklerini önemsediğini ifade etti.
Üretimle, yurt dışına ihracatla, Ar-Ge çalışmalarıyla, patent, faydalı model, tasarım, marka tescilleri ve bunların ticarileşmesiyle mesleki eğitimde yakalanan başarının ana etmeninin de sektör ile iş birliği olduğuna değinen Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında tüm ülkelerin en kalıcı ve güçlü sermayesinin beşeri sermayesi olduğunu biliyorduk. Ama Kovid-19 salgını bize başka bir şey daha hatırlattı. Eğer üretemiyorsanız beşeri sermaye tek başına yeterli değil. Onun için bir ülkenin gelişmişliğini gösteren şey beşeri sermayenin niteliği olduğu kadar bu beşeri sermayenin üretimle ne kadar iç içe olduğu ve üretim kapasitesini nasıl desteklediği de en önemli etmenler arasında yer almakta…“
Bu nedenle yeni dönemde eğitim, üretim, istihdam merkezli bir şekilde tüm süreçleri yeniden şekillendirerek güçlendireceklerini ve Türkiye’nin müktesebatı olan kurum ve kuruluşlarıyla birlikte hareket edeceklerini dile getiren Bakan Özer, TRT ile imzalanan protokolün hayırlı olmasını temenni etti.
İngilizce ve Arapçadan da destekleme yetiştirme kursları açılacak
Konuşmasında Türkçe, matematik ve fen bilimleri alanlarında verilen destekleme ve yetiştirme kurslarına yeni eğitim yılında İngilizce ve Arapçanın da ekleneceğini belirten Özer “2022-2023 eğitim öğretim yılından itibaren Türkçe, matematik ve fen bilimlerine ilave olarak ilk kez İngilizce ve Arapçadan da destekleme yetiştirme kurslarını açacağız. Orada da yine TRT Genel Müdürlüğümüz ile iş birliği yaparak, içerikleri oluşturarak, destekleme yetiştirme kurslarında İngilizce veya Arapçada yeni yaklaşımları deneyerek İnşallah nasıl mesleki eğitimde ‘Aradığım elemanı bulamıyorum.’ retoriğini tarihin çöplüğüne adım adım gömüyorsak ‘Bu ülkede matematik, yabancı dil öğretilemiyor.’ söylemini de İnşallah tarihin çöplüğüne hep birlikte gömeceğiz.” dedi.
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı da gerek iş gerekse sosyal yaşamda uluslararasılaşmanın yoğun bir şekilde hissedildiği bir dönem yaşandığını, bu nedenle yabancı dil bilmenin tercih değil zorunluluk haline dönüştüğünü söyledi. Kamu yayıncısı olarak dil çeşitliliğine önem verdiklerini belirten Sobacı, TRT’nin dünya genelinde 7 kıtaya 41 dil ve lehçede yayınlarını ulaştırdığını ifade etti.
TRT’nin televizyon kanalları, dijital haber platformları ve radyolarıyla tüm dünyaya, milyonlarca insana kendi ana dillerinde hitap ettiğini aktaran Sobacı, aynı zamanda Türkiye’nin tezlerini, iddialarını, haklarını ve stratejik önceliklerini tüm uluslararası kamuoyuna duyurduklarını dile getirdi. Çok farklı yabancı dillerde binlerce saat içerik ürettiklerini, bu içeriklerin bundan sonraki süreçte eğitim müfredatının bir parçası olmasının kendileri için mutluluk verici olduğunu vurgulayan Sobacı, “Bakanlığımız ile daha önceden gerçekleştirdiğimiz projelerden elde ettiğimiz deneyim ve tecrübeyle bu çalışmamızın da gençlerimizin gelişimi ve hedeflerini gerçekleştirmesi açısından çok önemli rol oynayacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Özer ve TRT Genel Müdürü Sobacı, iş birliği protokolünü imzaladı.
Protokol neler sağlıyor?
Protokolle TRT’ye ait İngilizce içeriklerin derslerde kullanılmasına imkân sağlaması, yaz okulu kapsamında gerçekleştirilecek etkinlikler için basılı ve dijital materyal geliştirmek amacıyla ortak çalışmalar yapılması, yabancı dil öğretimi ile ilgili materyal geliştirilmesi ve yaz okulu kapsamında öğrencilerin kullanımına sunulması amaçlanıyor.
Protokolle ayrıca yaz okulu kapsamında kullanılmak üzere İngilizce alanında içerik geliştirmek üzere TRT ile ortak çalışmalar yapılması, İngilizce dört dil yeterliğinin (okuma, yazma, konuşma, dinleme) ölçülmesine ilişkin materyallerin TRT iş birliği ile geliştirilmesi, iş birliği kapsamındaki faaliyetleri TRT onayı doğrultusunda yazılı, görsel ve sosyal medya aracılığıyla paylaşılması amaçlanıyor.