Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, elektrik faturalarındaki TRT payı ile Enerji Fonu kesintilerini kaldırma kararı aldıklarını bildirdi.
Erdoğan, salgının uzun soluklu mücadeleyi gerektiren sağlık krizi olduğu gerçeğinin artık inkarı mümkün olmayan bir vaka olarak karşılarında durduğunu ifade etti.
Bu durumun gelişmiş ülkeler dahil tüm devletlerin sağlık başta olmak üzere temel hizmet ve ürün altyapılarını giderek daha da zorladığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendi ülkelerini karalamak dışında bir iş bilmeyenler kafalarını kaldırıp dünyaya baksalar, bu gerçeği görecekler. Türkiye olarak en büyük avantajımız sağlıktan üretime, kritik her alanda son 19 yılda gerçekten çok güçlü ve kapsayıcı bir altyapıyı kurmamızdır. Bu sayede, ülkeler maske ve koruyucu malzeme kavgası verirken biz rahatça ihtiyaçlarımızı karşılayabildik. Bu sayede üretim ve dağıtım zincirleri çöküp, insanlar temel ihtiyaç maddelerine bile erişmekte güçlük çekerken biz hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bu sayede, dünyadaki pek çok yerde devletlerle vatandaşları arasında güven bunalımları yaşanırken biz hedeflerimize doğru yürümeyi başardık. Sadece finans gücüyle böylesine büyük ve derin krizlerin aşılamayacağını büyük ekonomilere sahip ülkelerin durumu açıkça ortaya koyuyor. Sonuçta ortaya çıkan tablo, ülke ve millet olarak sahip bulunduğumuz potansiyeli siyasi ve ekonomik her alanda harekete geçirebilmemize imkan verecek bir zeminin varlığına işaret ediyor. Bir yandan salgınla mücadeleyi kesintisiz şekilde devam ettirirken daha büyük bir azim ve kararlılıkla da işte bu fırsatları değerlendirmenin gayreti içindeyiz.”
Erdoğan, sağlık hizmetlerinde herhangi bir krize asla izin vermediklerini, vermeyeceklerini dile getirdi.
Vaka, hastaneye yatış, yoğun bakım ve vefat sayılarının kontrol edilebilecek bir seviyede olduğunu anlatan Erdoğan, “İnşallah bunları daha da aşağı çekeceğiz. Bu dönemde özellikle hastanelerde sunulan hizmetlerde elbette bazı aksaklıklar, gecikmeler yaşanabilmektedir. Bunların önüne geçecek tedbirleri de en kısa sürede alacağız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi üretiminde kesintiye meydan vermeyecek bir sistemi salgının ilk günlerinden itibaren kurduklarını, böylece ihracat ve istihdamı korumakla kalmadıklarını, çok daha ileriye taşıdıklarını aktardı.
Salgın tedbirlerinin turizm ve ticarette yol açtığı sıkıntıları da normalleşme adımlarıyla büyük ölçüde geride bıraktıklarının altını çizen Erdoğan, belirlenen yaş grubunun üzerindeki herkesin, özellikle de ileri yaş grubundaki vatandaşların aşılarını olmalarının veya tamamlamalarının salgının ağır sonuçlarının azaltılmasına katkıda bulunacağını hatırlattı.
“Okullar açık mı kalacak, kapanacak mı tartışması da artık sona ermelidir. Okullardaki yüz yüze eğitim-öğretim kesinlikle devam edecektir. Sağlık Bakanlığımıza 40 bin yeni sağlık personeli alınacağının müjdesini de milletimizle paylaşmak istiyorum.” diyen Erdoğan, salgını ülke gündeminden tamamen çıkartana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Kapanma dönemlerinde verdikleri kapsamlı ve yerinde desteklerle ekonomik faaliyet yürüten aktörlerin ve dar gelirli vatandaşların telafi edilemez sorunlar yaşamalarının önüne geçtiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Genç işsizliği önlemek için 251 organize sanayi bölgesinde açmayı taahhüt ettiğimiz mesleki eğitim merkezlerinden 87’sini faaliyete geçirdik. Halen hazırlıkları süren 164 mesleki eğitim merkezini de inşallah ocak ayında açıyoruz. Böylece, milletimize istihdamı artırma konusunda verdiğimiz bir taahhüdü daha yerine getirmiş oluyoruz. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam odaklı ekonomi politikamızda bütçe disiplininden taviz vermeden ülkemizi büyütecek her adımı desteklemeye devam ediyoruz. Ülkemizin bu yıl yaklaşık yüzde 8 artış gösteren elektrik talebini yaptığımız yatırımlar ve aldığımız tedbirlerle herhangi bir sıkıntıya meydan vermeden karşıladık. Avrupa’da ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum. Avrupa’da doğal gaz fiyatları 2020 yılı başındaki 115 dolar seviyesinden geçtiğimiz ay itibarıyla 1100 dolar, hatta günlük piyasada 1500 dolar seviyesine kadar çıktı. Buna karşılık biz ülkemizdeki vatandaşlarımızın konutlarda tükettiği doğal gazı halen yaklaşık 150 dolardan veriyoruz. Rakamlar çok açık, net ortada. Alış fiyatımıza göre baktığımızda ise doğal gazı hane halkına yüzde 76 indirimle vererek 50 milyar liralık bir sübvansiyon yaptığımızı söyleyebiliriz.”
Erdoğan, aynı şekilde petrol fiyatlarının 2020 yılı başındaki 42 dolar seviyesinden 80 dolar seviyesine, kömür fiyatlarının 50 dolardan 270 dolar seviyesine kadar yükseldiğini anımsattı.
Eşel mobil sistemi ile alacakları vergiden 60 milyar lirayı bulan bir fedakarlık yaparak akaryakıt fiyatlarını dengede tutmanın gayreti içinde olduklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Küresel düzeydeki tüm bu yükselişe rağmen, bu yıl elektriği maliyetinin neredeyse yarısı düzeyinde bir faturayla vatandaşlarımıza vererek 17 milyar liralık bir sübvansiyon yaptık. Böylece sadece 2021 yılı için vatandaşlarımızın cebinden toplamda 127 milyar liralık ilave bir meblağın çıkmasını önledik. Bir başka ifadeyle her vatandaşımıza yıllık 1500 liranın üzerinde bir enerji desteği vermiş olduk. Önümüzdeki dönemde elektrik faturalarındaki, burası da çok önemli, altını özellikle çiziyorum, TRT payı ile Enerji Fonu kesintilerini de kaldırma kararı aldık. Hem enerji sektöründeki kurumların dengelerini bozmayacak hem vatandaşlarımızı mağdur etmeyecek bir yaklaşımla bu küresel enerji krizini yönetmeyi sürdüreceğiz. Finans tarafındaki dalgalanmaların da üretimi ve ihracatı artırarak cari açığımızı düşürdükçe durulacağına inanıyoruz. Bu bakımdan 2022 inşallah verdiğimiz emeklerin, yaptığımız fedakarlıkların, yürüttüğümüz mücadelelerin semeresini görmeye başlayacağımız bir yıl olacaktır. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki son önemli imtihanımız olan 2023’ü de başarıyla geride bıraktığımızda ülkemizin dünyanın siyasi ve ekonomik liginin en üstündeki yerini alışına hep birlikte şahitlik edeceğiz.”