Millî eğitim sistemi için tavsiye kararları almak üzere 7 yıl aranın ardından toplanan 20. Millî Eğitim Şûrası çalışmalarını tamamladı.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında toplanan Şûra Genel Kurulu’nda, özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı.
Oylama sonucu yeni 4 maddenin daha kabul edilmesiyle birlikte toplam 128 madde, 20. Milli Eğitim Şurası tavsiye kararı olarak kayıtlara geçti.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 20. Millî Eğitim Şurası Genel Kurulu’nda oylanan ve 128 madde olarak tavsiye kararına dönüştürülen kararlarla ilgili olarak “Bu kararları, Millî Eğitim Bakanı olarak emanet olarak alıyorum. Sizleri temin ederim ki burada alınan kararlar, ister oy birliği ile ister oy çokluğu ile olsun bu kararların birebir takipçisi olacağım.” ifadesini kullandı.
Bakan Mahmut Özer, kararların oylanmasının ardından şûra üyelerine yönelik yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Şûrada alınan bu kararları Millî Eğitim Bakanı olarak emanet olarak alıyorum. Sizleri temin ederim ki burada alınan kararlar, ister oy birliği ile ister oy çokluğu ile olsun bu kararların birebir takipçisi olacağım ve açık yüreklilikle şunu ifade ediyorum ki her üç ayda bir bunların gerçekleştirme oranlarını, hangi seviyeye geldiğini, sahada hangi etkilere sahip olduğunu çok kapsamlı şekilde sizlerle paylaşacağım.”
Bakan Özer, yaptığı açıklamada ihtisas komisyonlarında görüşülen ve Genel Kurula gelen 124 maddeden 17’sinin oy çokluğuyla, geri kalan maddelerin ise oy birliği ile kabul edildiğini bildirdi.
Özer, şûrada alınan kararlarla “eğitimde fırsat eşitliği” çatısı altında “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi” alanlarında yeni yol haritasının oluşturulacağını belirtti.
Şûra kararlarının takipçisi olacağının altını çizen Özer, “Bugün 3 Aralık 2021, 3 Mart 2022 tarihinde 20. Millî Eğitim Şurası’nda alınan kararların uygulanma derecesini tüm paydaşlarımızla paylaşacağız. Bunun sözünü açılış konuşmasında vermiştim. Hakikaten büyük bir keyifle sizlerden gelen önerilerin ne derecede sahada gerçekleştiğini sizlerde görmüş olacaksınız.” dedi.
“600’ün üzerinde şûra üyesi aktif bir şekilde süreçlerde yer aldı”
Özer, şûranın komisyon çalışmalarında büyük oranda bulunduğunu ve üyelerle görüştüğünü bildirerek şöyle devam etti:
“Şunu gördüm, hakikaten çok geniş katılımlı bir şûra oldu. 600’ün üzerinde şûra üyesi aktif bir şekilde süreçlerde yer aldı. Şu gösterilmiş oldu, Millî Eğitim Bakanlığı olarak “eğitimde fırsat eşitliği” ana teması altındaki 3 alanla ilgili herhangi bir ön gündemimiz yok, her türlü görüşe açığız. Çok demokratik, her türlü farklı görüşün söz konusu alanlarla ilgili farklı görüşü dile getirilebilir ve konuşulabilir olmasından büyük bir kıvanç duyuyoruz. Başlangıçta niyetlendiğimiz bu yaklaşımın bu 3 gün içerisinde gerçekleştiğini görmekten büyük bir mutluluk duydum. Çünkü bir tane millî eğitim sistemimiz var ve bu eğitim sisteminin çok daha kaliteli olması, sadece Millî Eğitim Bakanlığı olarak bizim değil, hepimizin görevi. Hakikaten eğitim bir mutabakat meselesi ve farklı görüşlerin tartışılabilir, eğitimde Türkiye’nin çok farklı noktalarının paydaşlarının bir araya gelebilir olması ülkemizde demokrasinin geleceği açısından da son derece umut verici. Onun için demokratik bir şekilde bu sürecin nihayetlenebilir olmasına vermiş olduğunuz katkılar için de ayrıca teşekkür ediyorum.”
Bakan Özer, şûrada alınan kararların ülkenin ve milletin geleceğine katkı bulunmasını, millî eğitim sisteminin bugünkünden çok daha iyi noktalara taşınmasına katkı vermesini diledi.
“Şuranın da desteğini alarak yeni yol haritasını belirlemede çok önemli mesafe alacağız”
Genel Kurul’da yapılan oylamanın ardından ise Özer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Artık Millî Eğitim Bakanlığı olarak çok daha güçlüyüz. Çünkü şûra, Türkiye’nin eğitim ile ilgili müktesebatı olan tüm paydaşlarının, tüm sivil toplum örgütlerinin, sendikalarının, yükseköğretim kurumlarının, öğrencilerin, velilerin görüşlerini alarak çıkmış olduğumuz bu yeni yolculukta geliştirilmiş olan politikaların yeniden değerlendirebilme imkânını verdi. Onun için iyi ki 20. Millî Eğitim Şûrası’nın toplanmasına karar vermişiz, iyi ki bugün nihayetlendirebilme imkânına sahip olmuşuz.”
“20. Millî Eğitim Şûrası’nın gerçekleştirilme oranı en yüksek olan şûralardan biri olacağına inanıyorum.” diyen Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıymetli öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi alanlarındaki dile getirilen konular ile bir taraftan Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yıllardan beri dile getirilen sorunların çözümünün yer aldığı yeni bir kanun olması anlamında inşallah kısa sürede hayata geçirilmiş olacak. Belki de hep birlikte tarih yazacağız. Şûralar, bundan sonra düzenli bir şekilde tertip edilebilecek. Şûraları MEB olarak kendimize tehdit olarak değil, yol gösterici olarak görüyoruz ve 19. Şûra’nın Divan Başkanı olan Millî Eğitim Eski Bakanı Nabi Avcı, bana açılış töreninde bir dolma kalem hediye ederek aslında sembolik bir süreç başlatmış oldu. Hem de konuşmamda değindiğim gibi 21. Millî Eğitim Şurası’nı düzenleyen Bakanımıza hediye edeceğim inşallah.”
Özer, “Türkiye, her ne kadar eğitimle ilgili konulara çok odaklanıp negatif bir hava oluşturma eğilimi yüksekken aslında son yıllarda eğitimde okul öncesinden yükseköğretime kadar ne kadar büyük bir dönüşümün, kitleselleşmenin ve evrenselleşmeyi yakalamış olmanın biraz da keyfini çıkartmalı diye düşünüyorum. Bazı değişimler çok hızlı yaşandı. Eğitime fiziki yatırımlar yapılmış ama kalite ihmal edilmiş gibi bir algı oluşuyor ama ben buna kesinlikle katılmıyorum. Eğitime son yıllarda yapılan yatırımlar kalite odaklı yatırımlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Özer, şûraya katkı veren herkese teşekkür etti.
4 yeni öneri oylamaya sunuldu
Özer, özel ihtisas komisyonlarından gelen 124 maddenin yanında Genel Kurul Toplantısı sırasında getirilen 4 yeni öneriyi de okuyarak oylamaya sundu.
Bu kapsamda “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır.” önerisi ile “Kalkınmada öncelikli ve sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir.” önerileri oy çokluğuyla kabul edildi.
Lise öğrencisinin önerisini Genel Kurul kabul etti
Öte yandan Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi İsmet Çağrı Kızılağıl’ın söz alarak önerisini dile getirmesi, Genel Kurul’da renkli görüntülere sahne oldu. Öğrenci Kızılağıl, “Bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletlerde öğrencilere vergi indirimi gibi olumlu durumlar sağlanmalıdır.” şeklindeki teklifini Bakan Mahmut Özer, Genel Kurul’a sundu ve öğrencinin önerisi oy birliği ile kabul edildi.
Özer, madde bağımlılığıyla ilgili öneriye karşılık “Madde bağımlılığıyla mücadeleyle ilgili çalışmalar yapılması yönünde bir öneriyi alalım.” diyerek bu öneriyi oylamaya sundu. Genel Kurul, bu öneriyi oy çokluğuyla kabul etti.
Özer, Genel Kurul’un ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada şûrayı başarılı bir şekilde tamamlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.
Bakanlığın şûrada alınan kararları emanet olarak aldığını ve hızlı şekilde gözden geçirip uygulamaya geçirmek için de her türlü çabayı sarf edeceklerini bildiren Özer, “Şûranın açılışında deklare ettiğim gibi alınan kararların tamamının gerçekleştirme oranını her 3 ayda bir hem değerli şûra üyelerimizle hem de tüm kamuoyuyla paylaşacağız.” diye konuştu.
Özer, “Okul öncesi eğitimde din eğitimi verilmesine yönelik maddenin okul öncesi eğitim komisyonlarında kabul edilmediği belirtiliyor, bu madde hakkında değerlendirmeniz ne olur?” sorusu üzerine şunları kaydetti:
“Buradaki önerinin doğruluğunu ve yanlışlığını Millî Eğitim Bakanı olarak tartışamam. Bildiğiniz gibi şûra kararları, tavsiye niteliğindeki kararlardır. Uygulanma, yaptırım zorunluluğu yoktur. Millî Eğitim Bakanlığının en yüksek danışma kurulu olarak şûranın aktif olarak bizim belirlediğimiz önceliklerde çalışmasını istedik. Dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı olarak şûrada gerek oy birliği gerekse oy çokluğuyla kabul edilen tüm kararları yeniden değerlendireceğiz, belirlemiş olduğumuz eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde alt başlıklarda gerekli yerlere dercedip ona göre yol haritamızı çıkaracağız. Yani burada alınan her kararı, Millî Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor.”